14 Ağustos 2012 Salı

EĞİTİMDE HEDEF DAVRANIŞLAR


Hedef ve davranışlar




a)Bilişsel alan , zihinsel öğrenmelerin çoğunlukta  olduğu alanlardır.Bu alanın alt basamakları bilgi,kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirmelerdir.

b) Duyuşsal alan, sevgi, korku, ilgi, tutum gibi duygusal yönlerin  baskın olduğu alandır. Bu alanın  alt basamakları, alma, tepkide bulunma ,değer verme, örgütleme ve kişilik haline gelmedir.

c) Devinişsel alan, zihin ve kas koordinasyonunu gerektiren becerilerin baskın olduğu  alandır. Bu alanın alt basamakları, algılama, kurulma,kılavuzluk yapma,mekanikleşme, beceri haline getirme, uyum ve yaratmadır


Bilişsel  Alan
 Düşünceye dayalı eğitsel hedeflerin sınıflanması yöntemidir. Bilişsel alan Bloom'un sınıflandırma yöntemi olarak da bilinir ve bir çocuğun düşünce seviyesini ortaya koyan davranışı içerir. Bu alanın en düşük düşünce seviyesinden en yükseğe doğru altı düzeyi vardır ve bu düzeyler şu şekilde sıralanır:
  • Bilgi (En Düşük Seviye) aktarma, belli bir parça aktarma,
  • Yorumlama -açıklama, bildirme, yeniden kelimelere dökme,
  • Uygulama -kullanım, gösteri, deneme,
  • Analiz -inceleme, araştırma, deney,
  • Sentez - oluşturma, tasarım, öngörme
  • Değerlendirme (En üst düzey) hüküm verme, oranlama, destekleme davranışlarıdır.
Bloom'un sınıflama yöntemi en düşük düzeyde bilgiyle en karmaşık yüksek düzey olan değerlendirme arasındaki düzeyleri sınıflandırmasının yanı sıra en yüksek düzeyde düşünmenin ancak en alt düzeyde düşünme ile olması gerektiğini vurgular. Örneğin gerekli bilgiler bilgi düzeyinde bilinmiyorsa bu bilgilerin yorum safhasını oluşturmak oldukça güçtür. Bunun yanında çocukların yüksek düzeyde sentezleme yapmaları onların bilgi, yorumlama, uygulama, analiz düzeylerini başarmalarına bağlıdır. Genelde üst düzeyden başlama etkili bir yol değildir.



Bilişsel Alanın Sınıflandırılması  
1)    Bilgi

Bu basamakta her hangi bir nesne ve olguyla ilgili bazı özellikleri kişinin görünce tanıması, sorunca ezberden aynen tekrar etmesi davranışlarını kapsar. Bu basamak kendi içerisinde on alt basamağa ayrılır.

1.1 Kavramlar Bilgisi (Terimler Bilgisi): Kavram bir konu alanında özel anlam taşıyan sözcüklerdir . Örneğin; Sosyal Bilgiler derslerinde geçen: dağ, ova, yayla, plan, kroki gibi bazı kavramlar vardır. Öğrencilerin bu kavramları tanıması ve öğrenmesi bu basamakta olur.
1.2 Olgular Bilgisi: Olgu olayların genellenmiş örüntüsü olarak tanımlanabilir.
1.3 Araç ve Gereçler Bilgisi: Ders esnasında o ders içerisinde  kullanılan araç ve gereçler vardır. Öğrencilerin bu araç ve gereçleri kavraması bu basamakla ilgilidir.
1.4 Alışılar Bilgisi: Örneğin; soysal bilgiler dersinde haritalarda kullanılan bir çok sembol vardır. Bu sembollerin kullanılması alışıdır.
1.5 Yönelimler ve Aşamalı Diziler Bilgisi: Bilgisayarın geçmişten günümüze tarihi vardır ve kronolojik bir sırası vardır.Bunların kavranması bu basamağın içindedir.
1.6 Sınıflamalar ve Kategoriler Bilgisi: Örneğin ;sosyal bilgiler dersinde: dağ, sıradağ; iç turizm, dış turizm; köy, belde, ilçe, il gibi sınıflamalar vardır.Bu sınıflamaların kavranması bu basamağın içindedir.
1.7 Ölçütler Bilgisi: Ölçütler soyut kavramlardır.
1.8 Yöntem Bilgisi: Derslerde olgular incelenirken pek çok teknik vardır.Bu yöntem ve tekniklerin öğrencilere kazandırılması bu basamakla ilgilidir.
1.9 İlke ve Genellemeler Bilgisi: Sosyal Bilgiler dersinde toplumsal olgularla ilgili ilke ve genellemeler vardır. İlkeler neden-sonuç ilişkisini belirten önermelerdir. İlke ve genellemeler bir ülkenin ekonomik yapısı onun yaşam tarzını etkileyen temel değişkenlerden biridir. Yenilikler, buluşlar, icatlar, gelenek ve görenekler; kişinin içinde yaşadığı doğal, toplumsal ve kültürel ortam bu yaşam tarzını etkileyen en önemli değişkenlerdir. Bunun içindir ki bu değerlerin öğrencilere verilmesi gerekir. Bu da bu basamağın kapsamındadır.
1.10  Kuram ve Yapılar Bilgisi

2.   Kavrama
Kavrama basamağında bilgi düzeyinde kazanılan davranışların öğrenci tarafından özümsenmesi ve kendine mal edilmesi söz konusudur. Sözlü olarak bir olgunun nedeni, nasıl ve niye olduğunu kendi cümleleriyle gerekçe göstererek açıklama, yeni örnekler verme, verileri bilip bunlar hakkında varsayımlarda bulunabilme bu ana basamağın kapsamı içindedir.

2.1 Çevirme: Bir bilgi bütününü bir başka şekilde ifade etmedir.Örneğin ; bir metni grafik olarak ifade etme , bir grafiği sözle açıklama,bir problemi formülle ifade etme, bir denklemi sözle açıklama vb.
2.2 Yorumlama: Bir bilgi bütününü kendi ifadesiyle anlatma , açıklama, metni özetleme , örnek verme, neden sonuç ilişkilerini, benzerlik ve farklılıkları bulma; ana fikri ve yan fikirleri bulma vb.
2.3  Öteleme: Eldeki verilere dayalı olarak geleceği ve aradaki öğeleri, boşlukları kestirme.Örneğin ; bir düşünce yazısına önce gelmesi gereken paragrafı kestirme, sonra gelmesi gereken paragrafı kestirme, bir olayın sonrasını kestirme.



3.   Uygulama






Uygulama basamağında kazanılan davranışlara dayanarak öğrencinin kendisi için yeni olan daha önce hiç karşılaşmadığı bir sorunu çözebilme yeterliğine kavuşması bu ana basamakta olur. Öğrenci sorunu çözerken ilgili ilkeleri genellemeleri kullanmalıdır. Sosyal Bilgiler derslerinde göç, nüfus artışı, tarım, turizm, ticaret gibi konularda öğrenciye bir sorun verilip öğrenci tarafından bu sorunu çözülmeye çalışılması gibi...
4.   Analiz
Bir bilgi bütününü onu oluşturan öğelere ,öğeler arasındaki ilişkilere ve bütünü oluşturan örgütleme ilkelerine ayrıştırma.
5.   Sentez
Öğeleri belli ilişki ve kurallara göre birleştirip bir bütün oluşturma işidir. Sentezde yenilik, buluş, icat, özgünlük söz konusudur. Toplumsal sorunları çözmede yeni bir yöntem, teknik geliştirme; yeni bir plan oluşturma; toplumsal olguları açıklayan yeni ilkeler ortaya koyma gibi etkinlikler bu basamakta olur.


6.   Değerlendirme
Değerlendirme ölçme sonuçlarını belirlenen ölçüte göre inceleyip bir yarıya varma işidir. Yukarıda basamaklar sonucu ortaya çıkan ürün hakkında bir yargıya varma bu basamakta olur.

Bilişsel alan basamaklarının örneklerle açıklanması
  • Bilgi: Öğrenci 23 nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığını öğrenir.
  • Yorumlama: Öğrenci bu bilgiye dayanarak kendi kafasından bir yorumlama yapar. “Birinci Dünya Savaşı sonrasında galip devletler tarafında işgal edilen ülkede Mustafa Kemal Atatürk halkta kurtuluş bilinci uyandırarak kurtuluş mücadelesini başlattı. Bu mücadele de halkı da yönetime ortak etmek için TBMM yi açtı.”
  • Uygulama: Öğrenci daha önce elde ettiği ve vardığı sonuçlar ışığında bu olayı daha da irdeler. 23 Nisan 1920 de açılan meclis binasını gezmeye gider. O zaman görev alan milletvekillerinin anılarını yazılarını okur...
  • Analiz: Öğrenci TBMM’nin açılışı sürecini çok iyi kavramış düzeydedir. Bunu kronolojik olarak sıralayabilir.
  • Sentez: Yeni varsayımlar ortaya koyar, veriler geliştirir. TBMM kurulmadan önceki yönetim şekli ile Kurulduktan sonraki yönetim şeklini ortaya koyar.
  • Değerlendirme: Öğrenci burada bazı sonuçlara ulaşır. Meclis yönetimi şeklinin diğer yönetim şekillerinden daha iyi olduğunu anlar, bunun gereklerini özümser ve yaşam biçimi haline getirir.



Duyuşsal Alan
Duyuşsal alan insanın duygularını içeren davranışları ifade eder. Daha geniş bir deyişle; insana kazandırılmak istenen duygular, tercihler, değerler, ahlaki kurallar, istek ve arzular, güdüler, yönelimler duyuşsal alanın kapsamına girer. Kişi belli nesne ya da olgulara karşı sürekli ilgi gösterebilir. Onlara karşı kararlı bir tutumu vardır ve değerler sistemi geliştirir.
Duyuşsal davranış eğitimde oldukça önemli bir yer tutar. Çünkü devlet eliyle yürütülen eğitim devletin devamını sağlayacak nitelikte etkin vatandaş yetiştirme amacındadır . Eğitimi duyuşsal eğitime yönelten etkenlere bakacak olursak:
  • Herkesin farklı ihtiyaç ve yetenekleri vardır. Bu yüzden herkes için faydalı bilgi anlayışı farklıdır. Bu nedenle eğitim bireyselleşmek zorundadır, çünkü hiç kimse ihtiyaç duymadığı şeyi öğrenmeye zorlanamaz.
  • Okul en kolay, en hızlı ve en yararlı en etkili şekilde nasıl öğrenilebileceğini öğretmeyi üstlenmelidir. Bilgi çağında, okul bilgiyi değil, bilgiyi sevmeyi öğretmelidir.bu hedeflere ulaşabilmenin yolu da duyuşsal eğitimdir.
Duyuşsal eğitim;öğrencinin duygu ve ihtiyaçlarını rahatça anlatmasını, kendisine ve başkalarına saygılı davranmasını ve kendini denetleme hedeflerini gerçekleştirmesini sağlamaya çalışır. Sosyal bilgiler programının amaçları incelendiğinde duyuşsal öğrenmenin önemli bir yer tuttuğu görülür.
Başkalarına karşı hoşgörülü olma, birlikte çalışmaktan zevk alma, vatanını milletini ailesini arkadaşlarını sevme, büyüklerine karşı saygılı olma gibi davranışlar sosyal bilgiler derslerinde öğrencilere kazandırılmak istenen hedef davranışlar arasındadır.
Okulun ilk yılları çocukların tutum ve inançlarının geliştiği en önemli dönemdir. Araştırmalar on üç yaşına kadar insanda oluşan tutum ve değerlerin bu yaştan sonra değişmesinin oldukça güç olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ilköğretim çağı, çocukların kendi değer inanışlarını geliştirilmesi için en kritik dönemdir.
Duyuşsal Alanın Sınıflandırması
Duyuşsal alan da bilişsel alan gibi kendi arasında aşamalı olarak sınıflanmıştır. Ancak bilişsel alanın bilgi basamağında sayılabilecek bazı öğeler olmadan duyuşsal alandaki davranışlar gerçekleşmeyebilir.Çünkü bilmediğimiz bir olguya karşı herhangi bir sevgi, nefret, korku vb. gibi duyuşsal bir tepki geliştiremeyiz.
Duyuşsal alan aşamalı olarak beş ana basamağa ve alt basamaklara ayrılmıştır.
1.0   Alma (Katılma)
Kişi eğer nesne ve olguların farkında olmazsa ona karşı duyuşsal bir davranış geliştiremez. Kişilerin bir ders veya konu hakkında farklı düşünce ve inançları olduğunu fark edemeyen bir kişi onlara karşı hiçbir alanda öğrenilmiş bir davranışı gösteremez. Kişi önce nesnenin olgunun farkına varır ondan sonra uyarıcıya açık olabilir. Kendi içerisinde üç alt basamağa ayrılır.
1.1 Farkında Olma: Bu basamakta nesne veya olgudan gelen uyarıcının farkına varılır.
1.2 Almaya Açıklık: Bu basamakta kişi uyarıcıyı reddetmez, ondan kaçmaz, tersine ona doğru bir yönelim izler.
1.3 Kontrollü-Seçici Dikkat: Bu basamakta kişi birden fazla uyarıcı arasından birini ya da birkaçını seçebilir. Dikkatini ilgisini ona doğru yöneltebilir.
2.0   Tepkide Bulunma

Bu basamakta ilgiler söz konusudur. Kişi uyarıcıya karşı uysallık isteklilik gösterebilir.

3.0   Değer Verme
3.1 Değeri Kabullenme: Uyarıcıya karşı kişi sürekli aynı duyuşsal tepkiyi verebilir.

3.2 Değeri Yeğleme: Bu basamakta toplumca oluşturulan değerlerden biri diğerlerine göre daha üstün tutulur.

3.3 Değere Adanmışlık: Bu basamakta kişi başkalarını bu değerin peşinde sürüklemek için çaba harcayabilir.Burada kişi değerle özdeşleşmiştir.
4.0   Örgütleme

Bu düzeyin alt basamakları ; yeni değeri kendi değeriyle uyumlaştırma ve değer sistemine katmadır. Bu basamakta birey, yeni değerlerle kendi değerlerini bütünleştirerek bir değer sistemi oluşturur.


5.0   Bir değer ya da değerler bütünüyle nitelenme

Bu düzeyin de kendi içinde iki alt basamağı vardır. Bunlar; değeri davranış ölçütü haline getirme ve kişiliğinin bir parçası haline getirmedir.Her koşulda, ödün vermeden benimsediği bu değere uygun davranma, uzun dönemli sahiplenme…

Devinişsel (Psikomotor) Alan



Devinişsel davranışlar zihin ve kasların ortak çalışması sonucu ortaya çıkan davranışlardır. Yürümek, konuşmak, yazmak gibi günlük hayatımızda sürekli kullandığımız beceriler; dans etmek, gitar çalmak, futbol oynamak gibi uzmanlık gerektiren beceriler de psikomotor becerilerdir.
Eğitimde ise örneğin, ilköğretimin ilk sınıflarında hedef alınan kalem tutma, parmak kaldırarak söz istediğini belli etme, kitabı belli bir uzaklıktan okuma gibi davranışlar devinişsel alanın kapsamı içindedir. Eğitim hayatımızın daha başlarında yıllar önce o yıllardaki öğretmenlerimiz bizlere “kalemi elinize alın şu şekilde sağdan sola doğru bir ‘O’ çizin” demişlerdir. İşte daha o yıllarda öğretmenlerimiz devinişsel becerilerimizi geliştirme yolunda bizlere talimat veriyordu. Açıklamak gerekirse öğretmenlerimizin burada bizden yapılmasını istediği psikomotor beceri kalemi doğru ve rahat bir şekilde tutarak satır aralarına zihinsel ve kas koordinasyonu ile istenilen harfi istenilen şekilde çizmekti.
Okullardaki beden eğitimi, resim, müzik, iş teknik, yazı, derslerinde öğrencilere kazandırılmak istenen davranışların bir çoğu psikomotor becerilerdir. Sosyal Bilgiler dersinde ise “harita, kroki, plan çizmek; vaka incelemesi yapmak” gibi davranışlar da zihin ve kas koordinasyonu -psikomotor beceri - gerektirir.        


KAYNAKÇA:
         http://www.bekirhoca.com/ogretmen/uzman/program.asp
       http://www.geocities.com/tebesir_lekesi/ds.htm
        Gelişim Öğrenme ve Öğretim (Prof. Dr. Nuray Senemoğlu –Mart 2005)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder